| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | animal product i. | hayvansal ürün | ||
|
The report covers animal products other than meat, including aquaculture. Rapor, su ürünleri yetiştiriciliği de dahil olmak üzere et dışındaki hayvansal ürünleri de kapsamaktadır. More Sentences |
||||
| Botanic | ||||
| Botanik | animal product i. | hayvansal ürün | ||
|
This brings me to the second point, namely the marketing of animal products from vaccinated livestock. Bu da beni ikinci noktaya, yani aşılanmış hayvanlardan elde edilen hayvansal ürünlerin pazarlanmasına getiriyor. More Sentences |
||||
| Agriculture | ||||
| Tarım | animal product i. | hayvansal ürün | ||
|
Is it true that animal products from vaccinated livestock can be sold without any problem? Aşılanmış hayvanlardan elde edilen hayvansal ürünlerin sorunsuz bir şekilde satılabildiği doğru mu? More Sentences |
||||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Food Engineering | ||
| Gıda | above mentioned product does not contain any animal diseases i. | yukarıda belirtilen ürün hayvan hastalığından aridir |
